cümlealem

ÇİLE- NECİP FAZIL KISAKÜREK

5
(22)

KİTAP ÖNERİSİ; ÇİLE

Çile, Necip Fazıl Kısakürek’ in bütün şiirlerinin yer aldığı bir eseridir. Necip Fazıl “Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum” dediği yıllardan, tasavvufi hayatına kadar yazmış olduğu şiirleri Çile adını verdiği eserinde yayımlamıştır. Çile onun baş şiirlerinin ilkinin adıdır. Genç yaşta yazdığı Kaldırımlar serisi bu kitapta bulunur. Bu şiir kitabından beğendiğim birkaç mısrayı sizlerle paylaşmaya başlamak isterim:

“Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
İç içe mimari, iç içe benlik;
Bildim Seni ey Rab, bilinmez meşhur!”

Burada benim en ilgimi çeken kısım “iç içe benlik” oldu. Yunus Emre de “Bir ben vardır bende, benden içeri” demez miydi? Necip Fazıl kitabın bölümlerini : Takdim, Allah, İnsan, Ölüm, Şehir, Tabiat, Kadın, Korku, Dâussıla, Ukde, Hafakan, Dekor, Tecrit, Kahramanlar, Dava ve Cemiyet, Poetika olmak üzere ayırmıştır. Paylaştığım örnek, Allah ana başlığın altındaki kitaba da adını veren ilk şiir Çile’ den. İnsan bölümünde;

“Biri Aşk biri nefret: bizim kanadımız çift.

Ateş saçmalı ki nur, erisin kapkara zift.” diyerek Einstein’ ın “Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8’den fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. İnsanlar sadece 2’ye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü insanlar.” dediği sözünde sanki parmak basmaktadır. Şehir bölümünde, Canım İstanbul şiiri ile İstanbul’ a olan sevdasını dile getirmektedir şair. Dekor bölümünde ise şehir hayatının bizden aldıklarını, çocukluk anılarını gözümüzde canlandırırmışçasına anlatmıştır. Evim şiirinde, aynı zamanda şair  apartman kavramını “Seni yiyip bitiren kırk katlı ejder oldu;” ile açıklayıp devamın da “Komşuluk, mâna ve ruh ne varsa heder oldu” deyip sitemini aynı şiirde şöyle güzel imgelerle bildirmeye devam etmiştir

“Bir yeni nesil geldi, üst üste binenlerden;
Göğe çıkayım derken boşluğa inenlerden…




Bu tavsiye köşemizde şiir alıntılarımızı Necip Fazıl’ın zamanın izafiliğini anlatan, ölmeden önce yazdığı son şiiri, kitabın Hafakan bölümünde bulunan Zehir ile tamamlamak isterim.

Zehir*

Çocukken haftalar bana asırdı;
Derken saat oldu, derken saniye…
İlk düşünce, beni yokluk ısırdı:
Sonum yokluk olsa bu varlık niye?

Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun!
İnsanoğlu kendi varından yoksun…
Gelsin beni yokluk akrebi soksun!
Bir zehir ki, hayat özü faniye…
(Mayıs 1983)

ESRA ÇOBAN

Bu gönderiyi beğendiniz mi?

Derecelendirmek için bir yıldıza tıklayın!

Ortalama puan 5 / 5. Oy sayısı: 22

Şu ana kadar oy yok! Bu gönderiye ilk oy veren siz olun.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir