Yazılar

YÜRÜYEN KÖŞK

Yürüyen köşk, ne güzel değil mi? İnsanı hayal kurmaya teşvik ediyor. Nasıl yürüyor, hangi hızda yürüyor, kiminle yürüyor? gibi birçok soru geliyor insanın aklına.

Evet, yürüyen köşk diye bir yer var. Yalova ‘da. Buraya gitmek için bizim gibi öğrencilerin toplu taşıma kullanması gerekiyor. En rahat ve keyifli olanı deniz otobüsü ve feribot. Yalova da İDO dan indiğiniz zaman, giriş kapısının önünde sizi yürüyen köşk tabelası karşılıyor. İlk gidenler tabelayı görür görmez yakınlarda bir yerde köşkün olduğunu düşünüyorlar. O kadar kolay değildir, bir hikayeye konu olan köşke ulaşmak. 20-25 dakika yürümeniz lazımdır sahilde.

Sahilde birçok manzara karşılar sizi. Fotoğraf çekilmek için ilk olarak kocaman bir kalp karşılar sizi.  sonra da kocaman bir çerçeve. ‘Sanki maviliği resmetmişler içine koymuşlar, lakin bir parçası eksiktir. ”siz” i tamamlamayı bekler çerçeve. Ardından ufak bir sazlığı olan ve denizle birleşen gölet. Ufakta bir köprü. Yol boyunca bir tarafınız yeşil, bir tarafınız mavi. Biraz daha oksijeni içimize çekerek yürüyoruz. Karşımızda o meşhur ağaç ve köşk. Müze girişi ücretli, 1-2 tl gibi sembolik bir rakam. müze görevlisi en fazla 7-8 kişi olması kaydıyla anlatmaya başlar müzenin hikayesini. ben bana anlatılanları aktarıyorum: Atamız burayı sadece önemli toplantıları için yaptırmış. Hizmetlileri dahi sokmamış mekana, o yüzden mutfakta yok bu köşkte. Yemekler karşıdaki bir binada yapılır ve oraya getirilirmiş. Şimdi o bina öğretmen lojmanı olarak kullanılıyor. Köşk iki katlı. Birinci katında toplantı salonu var. Bu odada kahve fincanlarının olduğu bir dolap var ve kahve fincanları çok zarif.( içeride fotoğraf çekilmediği için görüntü alamadık.) Aynı katta başka oda, oturma odası olarak tasarlanmış. Bu odada ki oturma takımları bugünkülere çok benziyor.( gidip, görün! fazlaca ipucu vermeyim 🙂

ikinci katta çıktığımız da hemen dikkatimizi vitrin çekiyor. İçinde yorgan, battaniye gibi çeyizlik ürünler var. Atatürk ün çeyiziymiş, Zübeyde hanım elleriyle bunları hazırlamış. Yine bir oturma odası var, yine modern tarzda döşenmiş. Ayrıca lavabolar ve ufak bir çalışma odası mevcut. Biz açıkçası gördüklerimizi çok beğendik ve de anlatılanları. Diğer kalanları size rehber anlatır artık. Köşkün taşınma hikayesiyle başlayacaktır ilkin. sonra da diğer hikayeler. köşkün bahçesinde o meşhur ağaç ve ufak bir restoran var. Dönüş yolunda ücretsiz servisler eğer isterseniz İDO ya kadar  sizi bırakıyorlar.

Bence ya giderken, ya da dönerken mutlaka sahilden yürüyün. Yolda ki manzaraları kaçırmayın. Marmara da yaşayanlar için günübirlik seyahat durağınız olmalı.

ŞEYMA TOSUN