Yazılar

İKİLEM

 

NEDENLİ VE NEDENSİZ NE VARSA!

Kalplerimize fiyonkları takıyoruz, süslüyoruz onları. Her daim hediye paketi gibi, şık ve açılmaya, meraka hazır hale getiriyoruz.

Hiçbir şey olmamış gibi kırgınlıklarımız görünmesin istiyoruz. Görüntü önemli çünkü, açık vermemeliyiz, en hassas duygularımızın sığındığı mağaraları kimse keşfetmemeli!

Kalp kırgınlıklarımız ile ilgili o beni üzdü demiyoruz o benim kalbimi kırdı diyemiyoruz. O kişi,o kişiler, kimse, belki de hep aklıyoruz onları en son noktaya kadar sabır taşlarımızı deniyoruz.

Desek bile içimizden en ücra köşeyi seçip bunu tekrarlıyoruz. Neden peki? Bizi sevmeyen, kendini daha çok seven  ya da bizlere, bizim onlara verdiğimiz değeri vermeyen insanlara neden kalplerimizi açıyoruz?

Bir de o kalpleri süslüyoruz, püslüyoruz paket yapıp al bakalım bu benim kalbim şimdi sıra sende , kalbi mi tüm güzelliklerimi paketledim avucuna bırakıyorum diyoruz…




Neden bu kötülüğü yapıyoruz?

Kendimizi yenilemişken belki de bir çok tecrübemiz varken neden güveniyoruz? Tekrar tekrar bunu kendimize neden yapıyoruz?

Sınırlarımızı çizmişken neden birilerinin var olması, var olmaması kadar üzmüyor? Evet evet doğru okudunuz bazılarının hayatımızda varlıkları daha fazla üzüyor bizleri.

Bizler bağlandığımızı düşünüyoruz belki de, canlı yada cansız varlıklar aslında kural hepsi için geçerli bağımlılık ve bağlılık ikisinin arasında çok ince bir çizgi var.




Bizler çoğu zaman o ince çizgi de gidip geliyoruz …

Bağlılık karşında ki kişiye duyduğun saygı ve sevgi bütünü oluşan tüm duygular.

Bağımlılık ise çok farklı bir şey, insanı hastalıklı düşüncelere sevk eden, kişinin kalbini, beynini hastalandıran bir hal.

Hayat boyu onlarla var olduğumuz ve bir olduğumuz için şükrede bilen kişilerle olmak bizlere iyi gelecek ve bizleri dönüştürebilecek yegane sebep.

Varlığına şükrettiğimiz ve varlığımıza şükreden kişilerle olmak dileğiyle…

ŞÜHEDANUR TAŞKIRAN